Biz, çocukların cinsel istismarına karşı savaş veren bir grup gönüllüyüz. Kendimizce edindiğimiz bilgilerle, toplumda bu konu hakkında bir bilinçlendirme yaratmayı hedefliyoruz. Amacımız, annelerin ve babaların konu hakkında bilgilendirilmesi ve yeni neslin daha sağlıklı ve güven içinde büyümesidir.


Monday, March 12, 2007

ÇOCUK İHMAL ve İSTİSMARININ ÖNLENMESİ






SORUN: ÇOCUK İHMAL ve İSTİSMARI

Çocuğun sağlığını, fizik ve psikolojik gelişimini olumsuz etkileyen, bir yetişkin, toplum ya da devlet tarafından bilerek ya da bilmeyerek yapılan hareket ya da davranışlara “Çocuk İstismarı” denmektedir.

Çocuk ihmal ve istismarı kapsamlı bir olgu olmasına karşın çocuğa yönelik istismar kapsamında fiziksel istismar ön plana çıkmaktadır. Çocukların % 65.72’sinin anne ya da babası tarafından fiziksel istismara uğradıklarını belirlenmiştir.

Cinsel istismar, cinsel doyum için çocuğu kullanmak ya da bir başkasının çocuğu bu amaçla kullanmasına izin vermektir. Bir yetişkinin cinsel haz duymak amacıyla çocuğun cinsel organlarını okşaması, tecavüz etmesi, teşhircilik yapması, çocuğu pornografi aracı olarak kullanması şeklinde tanımlanabilen cinsel istismar, cinsel doyumu çocuklarla ilişkide arayan cinsel açıdan yetersiz kişilerce başvurulan bir suç çeşidi sayılmaktadır.

Toplumca kabul edilmeyen ve duygusal açıdan en yoğun yaşanan cinsel istismar türünün, aile içinde ya da çocukla kan bağı olan kişiler arasında olduğu da bilinen bir gerçektir. Ancak bu tür vakaların belirlenmesi oldukça güçtür. Yapılan araştırmalar cinsel tacizin en çok üç-beş yaşlar arasında yaygın olduğunu ortaya koymuştur.

Çocuğun kendisinden en az 4 yaş büyük bir kişi tarafından cinsel haz amacı ile zorla ya da ikna edilerek cinsel etkileşime maruz bırakılmasıdır. Çocuğun rızası olsun olmasın ırzına geçilmesi, cinsel organlarının ellenmesi, müstehcen sözlere maruz bırakılması, yetişkinin cinsel organlarını okşamaya yöneltilmesi veya zorlanması, çocuğun pornografide ya da fuhuşta kullanılması, çocuğa pornografik materyal izlettirilmesi, teşhircilik vb. gibi davranışlara maruz bırakılması “Cinsel İstismardır”.

Çocuk cinsel tacizi bir çok kişi tarafından yapılabilir; anne, baba, üvey anne, üvey baba, kardeş, akraba, öğretmen, komşu veya herhangi bir yabancı kişi. Bir çocuk cinsel tacize uğradığında çocukta çoğu zaman rahatsız edici duygular, düşünceler veya davranışlar gelişebilir.

Hiçbir çocuk cinsel tacizle başa çıkabilmek üzere psikolojik açıdan hazır olamaz. İki üç yaşındaki çocuk bile, her ne kadar böyle bir olayın yanlış olduğunu bilmese bile, ilerideki yaşlarında yaşadığı bu olaydan dolayı olumsuz bir şekilde etkilenecektir. Beş yaş ve beş yaşın üstündeki çocuklarda, taciz uygulayan kişiyi tanıyorlarsa bir karmaşa yaşamaları normaldir; bu tarz cinselliğin yanlış olduğunu bilmelerine rağmen, cinsel tacizi uygulayan kişiye olan sevgi ve bağımlılıklarından dolayı cinsel tacizi kimseye anlatmazlar.

Çocuk cinsellikten kaçmaya çalıştığında, tacizci genelde çocuğu ya şiddet ya da artık onu sevmeyeceği gibi yaklaşımla tehdit eder. Tacizci aile içinden birisi ise çocuk diğer aile fertlerinin kızacağını, onunla utanç duyacağını düşünür ve hatta bu olayın duyulması durumda ailenin parçalanacağını bile düşünür. Bu tarz düşünceler ve duygular da çocuğun cinsel tacize katlanmasına neden olur.

Cinsel tacize uğrayan çocuklarda genelde bazı ortak karakteristikler oluşur; özsaygıları düşük, hiç bir işe yaramama duygusu, seks konusunda tuhaf düşüncelerin oluşması, içine kapanık ve yetişkin insanlara fazla güvenmemek gibi. Hatta bazı çocuklarda intihara teşebbüs bile olabilir. Cinsel tacizi uğrayan bazı çocukların yeni ilişkilerini cinsellik üzerine kurdukları görülmektedir. Bu tarz çocuklar, yetişkin olduklarında genelde ya çocuklara cinsel taciz uyguluyorlar ya da para kazanmak için cinselliklerini kullanıyorlar.

Çoğu zaman cinsel tacizin fiziksel belirtileri yoktur.Ancak bazı durumlarda doktorlar tarafından muayenede bir takım belirtiler bulunabilir. Cinsel tacize uğramış çocuklarda aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:

Cinsellik veya seks konularına anormal ilgi gösterme veya tamamen ilgisiz kalma.
Uyku sorunları veya kabus görme.
Depresyon veya aile fertlerinden/arkadaşlarından uzaklaşma.
Vücutlarının kirli olduğu veya cinsel organları bölgesinde bir sorun olduğu gibi düşüncelere sahip olma.
Okula gitmeyi istememe.
Normalin dışında yaramazlık yapma / söz dinlememe.
Yaptığı çizimlerde, oynadığı oyunlarda cinsel tacizi andıran resimler/oyunlar.
Anormal bir şekilde agresif olma.


Derya KURTAY
Sosyal Hizmet Uzmanı

No comments: